9 Mart 2013 Cumartesi

Askerlik boy kilo farkı, asker hastanesi, tehir/erteleme

type="html"> 
Bir önceki yazımda Çarşamba gideceğimi yazmıştım. Netekim gittim de. Olaya kaldığımız yerden devam edersek.

Askerlik şubesinden Gümüşsuyu Asker Hastanesine Cuma günü saat 10:00 için randevum alınmıştı zaten. Elime ağzı kapalı ve mühürlü zarf verilmişti. Cuma günü geç kaldım veryansınlarıyla birlikte Taksim'e ulaştım.

Hastane Atatürk Kültür Merkezi'nin sağından devam eden, yani İTÜ kampüsüne doğru inen yerde. Beş dakikalık bir yürüyüş neticesinde Miralay Şefik Bey Sokaktan sola giriyorsunuz. İlk gördüğünüz girişte göreceğiniz üzere girişler ileridendir yazısı var. Bir dakikalık daha yürüme sonrası askeri kontrol noktalı girişe geliyorsunuz. Kapıdaki askerlere bir şey demenize gerek yok. Elinizdeki zarfla direkt olarak dalın içeri.
Poliklinikler  sağ tarafta. Polikliniklerin bulunduğu binaya girdikten sonra direkt yapmanız gereken şey ilgili polikliniğe gitmek oluyor. Randevu saatiniz kaç olursa olsun hemşireye elinizdeki zarfı teslim ediyorsunuz. Fotoğrafları size veriyor ve bunları saklamanızı istiyor. Yanınızdan ayırmayın fotoğrafları daha çok ihtiyacınız olacak onlara.
Bir çıktıya belgelerinizi ekleyerek bir üst katta bulunan Sıhhi Kurul'a (kapısında böyle yazıyor Sağlık Kurulu olarak söylüyorlar) yönlendiriyor sizi. Bir üst katta merdivenlerden çıktıktan sonra tam karşınızdaki kapı oluyor burası. Sıhhi Kurul Sekreterliği yazıyordu yanılmıyorsam. Burada kilonuz ve boyunuz ölçülecek.
BURASI ÇOK ÖNEMLİ! Burada boyunuz ve kilonuz ne ölçülürse o olacak. İlgili kişi çok dikkat etmeden yapıyor işlemleri. İç çamaşırı hariç her şeyinizi çıkarıp öyle çıkıyorsunuz tartıya. Nasıl durduğunuzun çok önemi yok (benim boy askerlik şubesinden bu yana santimlerce kısaldı). Kambur durarak boyunuzu kısaltmak isterseniz buyrun yol sizin (böyle bir şey önermiyorum pek tabii ki!).

Orada yazılan ve imzalanan belgelerle birlikte aşağı iniyorsunuz. Hemşireye bu belgeleri teslim ediyorsunuz. Sizden fotoğraf istiyor (yanlış hatırlamıyorsam 1 adet). Daha sonra dışarıda beklemeye başlıyorsunuz.
Sıranız geldiğinde isminiz söyleniyor. 10:00 randevusuna tam 10:05'de hastanede olup evrakları teslim ettikten sonra -10:15'de yukarıdaki tartıyı hallettim- 11:10 gibi girebildiğimi arada not olarak belirtmek isterim.
Demem o ki randevunuzun saati kaç olursa olsun işlemleri bir günde bitirmek istiyorsanız biraz erken gidin. Ne kadar erken o kadar iyi. Sabah 08:30'da açıldığı yazılsa da 09:00'da açılıyormuş poliklinikler. Öğleden sonra ise 13:00 yazmasına rağmen yine 30 dakika rötorla 13:30'da o da şanslıysanız açılıyor.
Dışarıdaki bekleme neticesinde isminiz söylenince içeri giriyorsunuz. Doktor boşalınca içeri geçiyorsunuz. Doktor size "ne hastalığın var?" diye soruyor. Benim gibi boy kilo farkıyla ilgili olunca "bir sorunum yok!" gibi abidik bir cevap verebilirsiniz, zaten sizi dinlemiyor ne derseniz deyin bu noktada.
Sonra ölçülen değerlere bakıyor ve bir önceki çizelgedeki değerlerle karşılaştırıyor.
Neticesinde sadece "tamam!" diyerek sizi hemşirenin yanına geri postalıyor. Hemşire belgeleri imzalayıp mühürlüyor ve onay yaptırmanızı istiyor.
Burası ise girişin tam karşısında bulunan randevu bölümü. Ortada saatler yazan buzlu cama vereceğim diye beklemeyin. Randevu kısmındaki (yani en soldaki bölme) memura belgelerinizi verin ve buzlu camın üstünde yazan teslim saatlerinden en yakını hangisi ise o zamana kadar bekleyin. Belgeler topluca imzaya götürülüyor ve neticesinde 20 ila 45 dakika içinde (o camın üstünde yazan saatte) okunarak dağıtılmaya başlanıyor.

Belgenizi imzadan aldınız bu defa yukarı kata gidiyorsunuz tekrar. Sıhhi Kurul Sekreterliğindeki memura belgelerinizi veriyorsunuz. Artık etraf civcivlendiği için işlemleri yaptırmanız da uzun sürmeye başlıyor. Sizden duruma göre değişen adette fotoğraf istiyor (2 adetti benim için). Fotoğrafları verdikten sonra belgelere parmak izi (her iki elinizin başparmağıyla) istiyor. Kırmızı iğrenç kolay kolay çıkmayan ve sizi kurbanlık koyun gibi hissettiren bu parmakizi işlemi sonrası tekrar aşağı kattaki onay kısmına gidiyorsunuz.
Bir önceki aşamadaki gibi belgelerinizi verip geri gelmesini bekliyorsunuz. Sonra bu belgelerle hemşirenin yanında soluğunuzu alıyorsunuz. Ben alamamıştım çünkü 12'ye 10 kala poliklinik kapanmıştı. Oh ne ala dediğinizi duyar gibiyim, lütfen böyle şeyler söylemeyin çok çalışıyor buradaki memurlar!

Neticede her ne olursa olsun belgelerinizi hemşireye verdiğinizi kabul ediyorum. Dışarıda bekleme olayına geri dönüyorsunuz.
Sıra size geldiğinde yine isminizle çağrılıyorsunuz. Doktorun yanına giriyorsunuz. Doktor size aşağılayıcı bakışlar altında sanki askerlikten kaçmak istiyormuşsunuz gibi konuşmaya başlıyor. Aldırış etmeyin, tehditlerine de aldırış etmeyin. Daha evvel dediğim gibi siz ne söylerseniz söyleyin o kendi bildiğini söyleyecek ve sizi duymayacak bile. Moralinizi ve sinirinizi bu "şahıs" yüzünden bozmayın.

Oradan çıktığınızda sizin askerliğinizin durumu aslında netleşiyor. Benim durumum için "Seneye tehir" yazılı belgenin kısmen süslenmiş bir halinin çıktısını vermişti doktor...

Doktor sonrası tekrar hemşirenin yanındasınız. Sizden yine duruma göre değişen sayıda fotoğraf istiyor. Ardından belgeleri yukarıdaki Sıhhi Kurul Sekreterliğine götürüyorsunuz. Benim durumumda Acil hasta çıktığından akşam saat 16:30 olduğundan belgeleri kabul etmediler (mesaileri çok uzuuun canımmm).

Şayet belgeleri öğleden önce yetiştirebilirseniz 13:30'da başlayacak olan Kurul Heyeti toplantısına yetiştiniz demektir. Yoksa 2 gün sonra geri geleceksiniz.

2 gün sonra derken şunu kastediyorum. Kurul haftanın 3 günü toplanıyor; Pazartesi, Çarşamba ve Cuma. Hepsi öğleden sonra toplanıyor. Sonraki günlere kalırsanız sabahtan gitmeyin boşuna. Direkt olarak 13:30'da gidin. Bir diğer mevzuu da illa sonraki kurul toplantısı günü gideceksiniz diye bir şart yok. Ben geçtiğimiz Cuma (23 eylül) gitmiş ve işlemleri yetiştirememiştim. P.tesi (26 eylül) günü gitmedim, onun yerine bugün (30 eylül) gittim. Niye bugüne kadar gelmedin diyen olmadı. Oradaki sevkiniz toplamda 1 ay geçerli oluyor ama bu askere sevk tarihlerini geçirmemeniz gerektiği gerçeğini değiştirmiyor. Burada şunu demek istiyorum. Örneğin Aralık celbine gitmek istiyorsanız askerlik şubesine tüm evrakları teslim etmeniz için gereken süre 21 Ekim (yanılmıyorsam) ve benim Asker Hastanesi'ne sevkim 26 Eylül olsaydı en geç 19 Ekim gibi bir tarihe kadar hastanedeki işlemleri halletirmem gerekiyordu. Neyse zaten siz imkan bulduğunuz ilk gün gidin. Doktor size muayene sırasında orada tekrar tartılabilirsin vs gibi şeyler söylerse bile aldırış etmeyin zira tartmıyorlar. Sizin yüzünüze bile bakmıyorlar kuruldakiler... Neyse sinirlerim hopluyor bu mevzuyu anlattıkça.

İsminiz söylendi ve heyetin karşısına çıktınız. Adı şu, soyadı bu olan Yedek Subay adayı vs gibisinden birisi bir şeyler okuyor siz mal gibi dikiliyorsunuz orada. Sonra doktorun sizin için süslü cümlelerle yazdığı hazır metinden kopyalama karar neyse onu onuyorlar. Kiloyla ilgili kısmı biliyorum sadece ama diğerlerinde de çok farklı olduğunu zannetmiyorum. Kısaca doktor ne yazarsa o. Sizin açıklama yapma, itiraz etme vs gibi şansınız bu aşamada yok (sonra askerlik şubesinde itiraz edebilirsiniz burada boşuna nefesinizi tüketmeyin).

İşlem bitti mi? Pek tabii ki hayır. Hemen size sonuç belgesini vermiyorlar. Belirlenen saatte (benim durumumda 15:00'da) topluca dağıtım yapıyorlar belirlenen yerde (kafetaryanın önü veya hastane girişi). Buradaki belgeniz tek sayfalık bir şey.
Bunu alıyorsunu hastanedeki işleriniz bitti. Askerlik şubenize geri giderek bu belgeyi veriyorsunuz. Şayet tehir aldıysanız birkaç form işi daha var. Oradaki sivil memur o belgeleri hazırlayıp size imzalatıyor. Sonra şube komutanına imzaya gidiyorsunuz. O da iğleneyici bir şeyler söylüyor siniriniz daha çok hopluyor ve en nihayetinde işlemleriniz bitti.

Seneye kadar bekleyebilirsiniz veya hayırlı teskereler... Ben 2012 senesi Temmuz ayının başına kadar askerlik şubelerine gidip askerlikle ilgili işlem yaptıramıyorum. Kilo aldım geldim yok! Bekleyeceksin! Lan! Neyse...

View the original article here

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder